Süleymaniye Mahallesi ( Eski Gümüşhane Turu)
Eski Gümüşhane olarak bilinen Süleymaniye Mahallesi, farklı dinlerin yüzyıllardır kardeşce yaşadığı bir yerleşim. Cami minareleri,kilise ve manastırlardan bir arada yükseldiği Süleymaniye Mahallesi, antik dönemden beri insanoğlunun iskan tuttuğu bir bölge. Binlerce yıldan beri işletilen altın ve gümüş madenlerinin varlığı yerleşiminin önemini artırmış. Özellikle Osmanlı Padişahı 4. Murat zamanında en parlak devrini yaşamış.
Osmanli-Rus savaşından sonra asıl yerleşim Harşit Havzası’na taşınmış ve Süleymaniye Mahallesi giderek zamanın yıpratıcı etkisiyle baş başa kalmıştır.
Günümüzde restorasyon çalışmalarının devam ettiği sit alanı içerisinde sivil mimari örneklerinin yanı sıra pek çok tarihi yapıyı ziyaret edeceğiniz gezi turunun ayrıntıları aşağıdaki gibidir.
3 kilometrelik gezimizin ilk tarihi mekan olan Zeki Kadirbeyoğlu Konağı (İbrahim Lüfü Paşa), 1861 yılında inşa edilmiştir.
Cephe düzenlemesi 19. yüzyıl Türk evi mimarisini yansıtan bina, kare planlı ve iki kat olarak tasarlanmış.
Bahçesinde Paşa Hamamı bulunmaktadır Gümüşhane Belediyesi tarafından restore edilen binanın hemen yanın yapımı 1520-1566 yıllarına tarihlenen Süleymaniye Cami yükselir. 1899 yılında restore edilen caminin yanı başında (güneydoğusunda) Eski Mescit-ilkokul Binası’nı görebilirsiniz. 2012 yılında restore edilen tarihi eserin bahçesinde ise Hacı Tahir Türbesi ile Mısırlıoğlu Türbesi bulunur. Camiden çıkıp sag döndüğünüzde, sağır mevki olarak adlandırılan yerde Hamam yapısıyla karşılaşırsınız. 18. yüzyıl Osman hamamlarının tipik özelliğini yansıtan yapı; ılıklık, soyunmalık, sıcaklık, halvet hücreleri, külhan, traşlık ve tuvalet gibi bölümlerden oluşmaktadır. Sokağın köşesinden sola yani batıya dönerek kısa yokuşu tırmandığınızda, 16. yüzyıla tarihlenen kentin ilk Osmanlı yapılarından biri olan Küçük Cami’nin önüne gelirsiniz. sekizgen bir kubbeye sahip eserin mihrabı kesme taştan yapılmıştır. Simdi küçük sokaklar arasından ilerleyerek caddeye çıkın. Sağdaki ilk bina, 19 yüzyıl yapımı Ahmet Kaya Evi’dir. İki katlı binanın kapı ve pencere formu dikkat çekicidir.
Metropolitan (Yönetim) Binası
Süleymaniye Mahallesi’ni süsleyen yapılar arasından yokuş yukarı yükselmeye devam ettiğinizde Metropolitan (Hagios Georgios) Kilisesi’yle karşılaşırsınız. İlk ismi Hagia Triada olan kilise, üç nefli ve bazilika tarzında inşa edilmiştir. Devamında hemen sağınızda etkileyici görüntüsüyle Rum Okulu (Metropolitan) bulunmaktadır. Şehrin görkemli geçmişini yansıtan bir diğer eser ise, 100 metre ilerdeki Metropolitan (Yönetim) Binası’dır. Düzgün kesme taştan inşa edilen iki katli binanın arkasında Hızır İlyas Çeşmesi ve Muammer Daloğlu Konağı yer alır. Bu noktadan sonra köy evleri arasından geçerek vadinin karşı tarafına doğru yürüyün. İlkbahar aylarında güçlü bir debiye sahip olan küçük çağlayanı ve tarihi Çeşme’yi geçtikten sonra patikanın kılavuzluğunda yerleşim merkezine yönelin. Bu arada sağa ayrılan bir başka patikanın, iki eski konağın yer aldığı Yukarı Mahalle’ye ulaştığını belirtelim.
Panaghia Kaya Kilisesi
Dere yatağının kıyısında bulunan Kavaklık Hamam’ını geçtikten sonra toprak yola çıkın. Sağ çaprazınızdaki kayalık alanda Panaghia Kaya Kilisesi görüş alanınıza girecektir. Süleymaniye Mahallesi’ne kuzey cepheden hakim bir noktaya konumlanan kilise, küçük bin su kaynağının yanına moloz tas örülerek tek nefli olarak tasarımlanmıştır. Karşınızdaki konak Ali Erkan Evi’dir Çatı katıyla birlikte üç katlı görünüm deki yapı, geniş bir bahçe içine inşa edilmiştir.Hemen yanı başında Fahri Gümüşeli Evi yükselmektedir. İkinci kattaki pencere, konağa ayrı bir görsellik katar evin arasından geçen sokağın köşesinde Süleymaniye Mahallesi’ nin bir başka hamamına rastlayacaksınız.
Soyunmalık sıcaklık ve külhan bölümlerinden oluşan Kavaklık Hamamı kompleksinin restore edilmesi planlanmaktadır. Bir camiden kalan Minare’yi geçtikten sonra sağınızda üç nefi inşa edilen Timos Stavros Kilisesi belirecek tir. Bir sonraki tarihi eser, yine bir cami arta kalan Minare’dir. Kemer Köprü’yü geçtikten sonra yolun her iki yakasında Taş Mağaza 1 ve 2 Binaları’nı göreceksiniz. Sağınızda ise Eski Hükümet Kona binasından kalan kalıntılar yer almaktadır. Söz konusu tarihi eser, dikdörtgen bir plan üzerine düzgün yontma ve moloz taşlarla inşa edilmiştir. Şimdi Gümüşhane’den gelen asfaltan karşıya geçerek kuzey istikametinde uzanan patikayı izleyin.
Surp Karabet Ermeni Kilisesi
Yerleşimin hemen dışına konumlanan Surp Karabet Ermeni Kilisesi, harabe halindeki görüntüsüyle zamana direnmeye çalışmaktadır. Yolculuğun son bölümüne geçmeden enerjimizi toplamak için muska tatlısı ve köme takviyesi yapıyoruz. Gümüşhane Valiliği’ne bu güzel rota bilgileri için kendilerine teşekkür ediyoruz. Turun son bölümünde asfalt yola çıkmanız ve kuzeye doğru 300 metre ilerlemeniz gerekmektedir. Çatal Kaya Tepesi’nin gövdesine oyularak inşa edilen Hagios Ionnas Kaya Manastır’nı ziyaret etmek için solunuzda yükselen patikaya girmek durumundasınız. Bir bölümü yıkık olan kilisenin ön cephesi ayaktadır. Yapı içerisinde çeşitli konularda freskler yer almaktadır. Manastırın bulunduğu alandan Gümüşhane Kent Merkezi ve Süleymaniye Mahallesi’ni farklı açılardan fotoğraflayabilirsiniz. Manastır çıkışında güneye kıvrılan belirgin patika sizi başlangıç noktanız olan meydana götürecektir. Bu arada mahallenin kuzeydoğu bölümünde Hagios Theodoros Kilisesi (yerleşimin eski kilisesi olan yapı madenciler tarafından 1480 yılında inşa edilmiştir) ve vadi içinde başka bir Minare bulunduğunu hatırlatalım.